Sivilceler, cilt alerjileri, kırışıklıklar ve çizgiler, yağlı veya kuru cilt bizleri üzebilen, özgüvenimizi düşürebilen ve özellikle yaşam kalitemizi etkileyebilen sorunlardan sadece birkaçıdır. Yapılan araştırmalar son zamanlarda, kenevir bitki türlerinden elde edilen doğal bir bileşik olan CBD’yi, sağladığı anti-enflamatuar, antioksidan ve hipoalerjenik faydaları sayesinde bu problemlerden kurtulmamızı sağlayacak etkiler yarattığını göstermektedir.
CBD’nin kanıtlanmış cilt bakımı faydalarını daha iyi anlayabilmemiz için öncelikle cildimizi daha yakından tanımamız gerekmektedir. Bu yüzden birkaç temel bilgiyle konuya başlamamız gerekmekte. Buradan hareketle önce cildin dinamik ekosistemine bir göz atalım. Peki nedir bu cildin dinamik ekosistemi?
Cildin Dinamik Ekosistemi
Derimiz ya da cildimiz, yumuşak bir dokudan ibarettir. Derimiz hem ağırlığıyla hem de kapladığı yüzey alanıyla vücudumuzdaki en büyük organdır. Aynı zamanda en karmaşık olanı da diyebiliriz. Cildimiz özel yapılar ve hücrelerden oluşan bir ağ ile sürekli değişen dinamik bir yapıya sahiptir.
Cildimizin birincil işlevi, patojenlere karşı koruyucu bir bariyer görevi görmesidir. Cildimiz, çok katmanlı yastıklama sistemi, koruyucu yağlar ve hücresel bariyerler ile iç organlarımızı dış etmenlere karşı korumaktadır. Tüm bunların dışında cildimizin bir görevi de vücut ısımızı düzenlemektir.
Derimizde 3 ana katman bulunmaktadır. Bunlar;
- Epidermis: Ciltteki en dış tabakadır. Kalınlığı vücuttaki konumuna bağlı olarak değişkenlik göstermektedir. Örneğin, ayaklarımızın ve avuç içlerimizin tabanlarında en kalın (1.5 milimetre) iken, göz kapaklarında sadece yarım milimetre ile en ince formda yer almaktadır.
- Dermis: Dermis, epidermis tabakasının altında yer alır ve derinin orta tabakası oluşturur. Dermis, ter bezleri, yağ bezleri, saç kökleri, bağ dokusu, sinir uçları ve kılcal damarlarının bulunduğu tabakada yer almaktadır.
- Deri Altı Dokusu: Derinin en içteki ve en derin tabakasıdır. Yağ, büyük kan damarları, sinirler ve bağ dokusundan oluşur. Deri altı dokusu iç organları ve diğer yapıları dış travmalara veya darbelere karşı korur, vücut ısısını düzenlemeye yardımcı olur.
Bu bilgilerle birlikte şimdi ana konumuz olan CBD’nin kanıtlanmış cilt bakımı faydalarına geçebiliriz. Bildiğiniz üzere bazı yaygın cilt sorunları bulunmaktadır. Sivilceden siyah noktalara, cilt kuruluğundan egzamaya kadar farklı ciddi cilt rahatsızlıkları bulunmaktadır. Bunlardan bazıları dış etmenlerden bazıları ise iç faktörlerden kaynaklı cilt sorunlarıdır.
Her şeyden önce bu sorunlara neden olan problemi bulmak ve onları en uygun şekilde önleyebilmek gerekmektedir. Bu problemleri önleyebilmek için farklı onlarca ilaç ve tedavi yöntemi karşımıza çıkmaktaydı. Son zamanlarda yapılan incelemeler ve araştırmalar ise CBD’nin de işe yarayan cilt bakımı faydaları olduğunu bize göstermektedir. İşte CBD’nin kanıtlanmış cilt sağlığı faydaları…
CBD’nin Kanıtlanmış Cilt Sağlığı Yararları
Endokannabinoid sistem, kanabinoid reseptörleri (CB1 ve CB2) ile birlikte, ağrı ve kaşıntı hissi, iştah, hafıza, bağışıklık sistemi tepkisi ve metabolizma dâhil olmak üzere farklı birçok vücut fonksiyonunda anahtar rol oynamaktadır.
Yapılan bir araştırma (kaynak) endokannabinoid sistemin ciltte hücresel büyüme, hücre farklılaşması, proliferasyon ve hormon üretimi gibi birçok işlevi önemli ölçüde düzenlediğini bulmuştur. Endokannabinoid sistem, bağışıklık yetkinliklerini etkilemenin yanı sıra cilt hücrelerinin bölünme, büyüme, hayatta kalma ve ölme şeklini de düzenlemektedir.
Büyük resme bakıldığında ise alerjik dermatit, sivilce, sedef hastalığı, kuruluk, aşırı yağ üretimi ve hatta cilt kanseri gibi tüm cilt rahatsızlıkları bu dengede oluşan bir bozulma ile bağlantılıdır. Araştırmacılara göre CB2 reseptör aktivasyonu, anti-enflamatuar etkiler göstermektedir. CBD’nin CB2 reseptörlerini aktive etme yeteneği, onu enflamatuar süreçlere sahip bir dizi cilt rahatsızlığını tedavi etmek için potansiyel bir terapötik ajan hâline getirmektedir.
İşte CBD’nin kanıtlanmış cilt bakımı faydalarından bazıları;
- Sivilce: Journal of Clinical Investigation’da yayınlanan bir araştırmaya göre, ciltteki endokannabinoid sistemin anti-enflamatuar etkiler uygularken hücre büyümesini ve bölünmesini düzenlediği bulunmuştur. Ayrıca endokannabinoid sistemin sebum üretimini kontrol etmede de önemli bir rol oynadığı ortaya çıkmıştır. Yani CBD, aşırı cilt yağı üretimini normal seviyelere getirmektedir.
2014 yılında yapılan bir başka araştırmada ise (kaynak) kannabidiolün cilt üzerindeki sebostatik ve anti-enflamatuar etkileri ölçülmüştür. Bu araştırmaya göre yine çıkan sonuçlar CBD’nin aşırı cilt yağı üretimini kontrol etmede etkili olduğunu ve aynı zamanda da anti-enflamatuar etkiler gösterdiğini bulmuştur. Araştırmacıların çıkardığı sonuç ise sivilce tedavisinde CBD kullanımı önemli bir etkendir.
- Anti-enflamatuar: Araştırmacıların yaptığı araştırmalara göre CBD (kaynak), sedef hastalığında cilt pullaşması ve oluşan yamalar ile bağlantılı olarak aşırı keratinosit üretimini etkili bir şekilde durdurabilmektedir. 2019 yılında yapılan bir başka çalışmada (kaynak), günde iki kez topikal uygulanan CBD kreminin şiddetli sedef hastalığı ve atopik dermatit semptomlarını hafiflettiği bulunmuştur. Çıkan sonuçlara göre araştırmacılar topikal CBD uygulamasının, enflamatuar cilt durumlarını tedavi etmek için invazif olmayan ve etkili bir alternatifi olduğunu bildirmişlerdir.
- Cilt Kuruluğu ve Kaşıntı: Bilim insanları, duyusal sinir liflerindeki kanabinoid reseptörleri aktivasyonunun, kaşıntıda rol oynadığını düşünmektedir. Bilim insanlarına göre bu reseptörlerin eksikliği, şiddetli kaşıntı ile belirgin alerjik kontakt dermatite neden olmaktadır. Araştırmacılar, kronik kaşıntı çeken hastalara (kaynak) CBD kremi uyguladılar. Sonuçlar pozitifti ve semptomun hafifletilmesinde CBD etkili oldu. Veriler ise kaşıntının %86,4 oranında azaldığını göstermiştir. Ayrıca bir diğer olumlu yanı ise CBD uygulaması herhangi bir alerji veya yan etki yaşatmamıştır.
- Güneş Yanığı ve Hassasiyet: Dermal tabakada bulunan melanositler tarafından üretilen melaninin, çevresel kirleticiler ve UV ışınlarına karşı koruyucu etkiler göstermektedir. Bildiğiniz gibi güneş yanığı, güneş ışınlarına aşırı maruz kalmanın bir sonucudur. Yapılan çalışmalar (kaynak), CBD’nin melanin üretimini artırdığını, güneş yanığı ve cilt hassasiyetinin tedavisinde terapötik potansiyel etkiler yarattığını göstermektedir.
- Anti-kanser: Yapılan araştırmalara göre kannabinoidler, tümör anjiyogenezini inhibe etme kapasiteleri (kaynak) ve tümörlerde hücre proliferasyonunu durdurma kabiliyetleri nedeniyle anti-tümör ajanları (kaynak) olarak umut vaat etmektedir. CBD’nin diğer terapötik faydalarını keşfetmek için bilim insanları araştırmalarına devam etmektedir.
- Yaşlanma Karşıtı: Yaşlanma süreci, elastin ve kolajen gibi cilt sağlığı proteinlerinin üretiminin azaldığı biyolojik bir süreç olarak tanımlanmaktadır. Bu proteinlerin eksikliği cildin sıkılığını, dokusunu ve elastikiyetini etkilemekte ve nihayetinde ise kırışıklıklar, kaz ayakları gibi farklı durumlara neden olmaktadır.
Oksidatif stres, yaşlanmanın sert sonuçlarından kaynaklanabilmektedir. Bu süreç ise deri ve vücuttaki sağlıklı hücrelerin metabolizmanın yan ürünleri olarak salınan ‘serbest radikaller’ tarafından zarar gördüğü bir süreç olmaktadır. Serbest radikaller ise örneğin sigara dumanında, böcek ilaçlarında ya da diğer toksin harici kirleticilerde bulunabilir. C ve E vitamini ise antioksidandır. Bu antioksidanlar serbest radikallerle mücadele etmektedir. Araştırmalar C ve E vitaminine ek olarak CBD’nin de antioksidan aktivite gösterdiğini hatta bu vitaminlerden çok daha faydalı olduğunu göstermektedir. CBD, yaşlanma karşıtı özelliği sayesinde topikal yüz kremlerinde, göz serumlarında bulunabilir ve ince çizgileri, kırışıklıkları ve cilt kuruluğunu azaltmak için serbest radikallerle savaşabilir.
