Bilimsel Araştırmalar

Kannabinoid Sinyali Nedir?

Kannabinoid Sinyali Nedir?

Sağlıklı bir vücut, kararlı bir denge durumuna ulaşmak için tüm işlevlerini ve süreçlerini tamamlar. Bu durum endokannabinoid sistem (ECS) sayesinde gerçekleştirilir. ECS, insan vücudunda oldukça karmaşık bir şekilde çalışan çok önemli bir sistemdir.

Endokannabinoid sistem, 90’lı yıllarda keşfedildikten sonra biyokimyacıların, araştırmacıların, doktorların ve diğer birçok sağlık uzmanının ilgisini çekti. Endokannabinoid sistem, temelde 3 ana alanda çalışmaktadır. Bunlar;

  • bağışıklık tepkileri,
  • cilt homeostazı,
  • merkezi sinir sistemidir.

Bu süreçlerde meydana gelen herhangi bir kesinti sonucunda ise hastalıklar oluşmaktadır. Peki endokannabinoid sistemde bozulmalar nedir? ECS’de meydana gelen bozulmalar neleri tetikler?

Endokannabinoid sistemde oluşabilecek bir bozulma örneğin merkezi sinir sistemi ile ilişkili fizyolojik süreçleri engelleyebilmektedir. Bu bozulma da, Alzheimer, Parkinson veya diğer Demans türleri gibi nörodejeneratif (insan beynindeki nöronları etkileyen bir dizi durum) hastalıklara neden olabilmektedir. Bir başka yandan endokannabinoid sistemde oluşan bir bozulma cilt homeostazı ile ilişkiliyse eğer sivilce, sedef, alerjik kontakt dermatit gibi tıbbi sorunlara neden olabilir. Bazen ağır vakalarda bu durum kanserin gelişmesine neden olabilmektedir.

Devam eden araştırmalarda endokannabinoid sistemin düzgün işleyişinin sürdürülmesinde kannabinoid sinyalinin önemli rol oynadığı bulunmuştur. Kannabinoid sinyali insan vücudunda stres adaptasyonu, nörodejeneratif hastalıklar ve cilt iltihaplı hastalıkların önlenmesi, bağışıklığın güçlenmesi gibi birçok alanda yardımcı olmaktadır.

Gelin şimdi ‘Kannabinoid Sinyali’ nedir ve kannabinoid sistemin bozulması insan vücudunda nasıl etkilere neden olmaktadır inceleyelim.

Endokannabinoid Sistem ve Kannabinoid Sinyali

Endokannabinoid sistem vücudumuzda üç ana bileşene sahiptir. Bu bileşenler;

  • endokannabinoidler,
  • reseptörler,
  • enzimleri içermektedir.

Endokannabinoidler vücudumuzda endojen olarak üretilmektedir. Bu endokannabinoidler ise endokannabinoid sistemimizde bulunan 2 ana reseptöre bağlanır; CB1 ve CB2 reseptörleri. Endokannabinoidler bu reseptörlere bağlandığında sinyaller üretirler. Bu sinyaller belirli enzimlerin, katalizörlerin, işlemlerin aktivasyonunu veya inhibisyonunu sağlarlar. Bu sayede belirli bir fizyolojik veya biyokimyasal reaksiyonun başarılı bir şekilde tamamlanmasına yardımcı olurlar. İşte tüm bu süreç, endojen kanabinoid sinyali olarak adlandırılmaktadır.

Enzimler ise endojen kanabinoid sinyalinin süreci başarıyla tamamlanmasına yardımcı olması için devreye girerler. Enzimler endokannabinoidlere bağlanır ve onların parçalanmalarına neden olur. Endokannabinoidlerin reseptörlerden ayrılması ise sürecin durmasını tetikler.

Tüm bu olayların zamanında ve doğru şekilde gerçekleşmesi çok önemlidir. Endojen kannabinoid sinyallemesindeki en ufak bir bozulma bile, bir enzimin aşırı üretilmesine veya üretiminin gereğinden az olmasına neden olacaktır. Bu da ciddi bir tıbbi durumun gelişmesine neden olacaktır.

Endojen kanabinoid sinyallemesinde bir kesinti yaşanırsa eğer, sorunu çözmek için tıbbi müdahaleye ihtiyaç duyulacaktır. Bu aşamada harici olarak kannabinoidler uygulanır. Uygulanan kannabinoidler, sinyalleme sürecini kopyalamak içindir. Bu arada kullanılan kannabinoid, vücutta üretilmediğinden dolayı bu işlem artık endojen sayılmaz.

Kannabinoid sinyali, güçlü terapötik (tedavi edici) etkilere sahiptir. 2017 yılında Kanada Fizyoloji ve Farmakoloji Dergisi’nde yayınlanan bir çalışmada (kaynak ), kanabinoid sinyallemenin güçlü tıbbi amaçlara sahip olduğunu ve sağlığı korumak için kullanılabileceğini belirtmiştir. Kanabinoid sinyali kullanılarak hastalarda rahatlama veya tıbbi durumun tamamen tedavi edilmesi sağlanabilecektir.

Sinirsel Bağışıklık için Kannabinoid Sinyallemesi

Endokannabinoid sistem, beyin sağlığımızı korumak için sürekli ve düzgün çalışmalıdır. Ayrıca nöral hücrelerin iltihaplanması durumunda, birçok nörodejeneratif hastalık oluşabilir. Bu hastalıklara örnek verecek olursak eğer;

  • epilepsi, alzheimer, parkinson, multipl skleroz (MS) ve daha fazlasını sayabiliriz.

Bu gibi durumlarda uygun kanabinoid sinyalinin oluşturulması, nöral hücre ölümünü önlemek ve sağlığı tekrar iyileştirmek için çok önemlidir.

Birkaç Demans vakasında hastalar, beyin hücrelerinde amiloid-betadan (protein türü) oluşan bir plak geliştirir. Bu protein plağı, endokannabinoid sistemin zayıf çalışması nedeniyle geliştirilmiştir. Bu durum beyin hücrelerini daha fazla öldürebilmektedir. Yapılan bir araştırmada (kaynak ) kannabinoid sinyallemenin, bu proteinin beyin hücrelerinden uzaklaştırılmasında faydalı olduğunu bulmuştur.

Pigmentasyon Bozuklukları için Kannabinoid Sinyali

Endokannabinoidler, melanositlerin (sinirsel kökenli hücreler) düzenlenmesi gibi durumlarla da ilişkilidir. Öncelikle melanositler, cilt pigmentasyonunun belirlenmesinde önemli rol oynamaktadır. Yeterli melanosit üretilmediği durumlarda hipopigmentasyon (deri renginin azalması ya da yokluğu) oluşmaktadır. Ayrıca artan ya da anormal melanosit üretimi de hiperpigmentasyona neden olabilir. Bu duruma benzer bir şekilde ise vücudun belirli bölgelerinde düzensiz ve anormal melanosit üretimi yaşanabilmektedir. Bu durum ise vitiligo hastalığı olarak adlandırılır. Pigmentasyon bozukluğunun türü, büyük ölçüde endokannabinoid sistemde bir şeylerin yanlış gittiğiyle ilişkilidir.

Strese Karşı Adaptasyon için Kannabinoid Sinyali

Kişi eğer stresliyse, hipotalamus adrenal bezine, glukokortikoid hormonları (adrenal bezlerden günlük ritimde veya stres durumunda salgılanan steroid hormonu) salması için sinyal gönderir. Bu hormonların adrenal bezden salgılanmasına hipofiz bezi (vücuttaki salgı bezlerinin kontrolünden sorumlu) aracılık etmektedir. Glukokortikoid hormonlar kısaca stresi düzenlemeye ve kişinin dengesini yerine getirtmeye yardımcı olurlar. Eğer kişi sürekli stres altındaysa kardiyovasküler, metabolik ve bağışıklık sağlığı üzerinde zararlı etkiler yaşayabilir.

2010 yılında yapılan bir çalışmada (kaynak ), endokannabinoid sinyallemesinin, özellikle CB1 reseptörleriyle ilişkili olan hipofiz bezinin işleyişinde önemli rol oynadığını bulmuştur. Bu nedenle, endokannabinoid sinyalinde bozulmalar olduğunda kannabinoid sinyalleme son derecede önemlidir.

Tümör Hücreleri Otofajisi için Kannabinoid Sinyali

Endokannabinoid sistem hücre büyümesinin kontrolünü kaybettiğinde, vücudumuzdaki hücreler kanserli hâle gelirler. Kannabinoid sinyali, kanserli hücrelerin otofajisini (hücrenin yaşlanmış ve bozulmuş yapılarının, hücrenin kendi lizozomu tarafından sindirilmesi) oluşturmada en güçlü yöntemdir diyebiliriz.

2015 yılında Journal of Investigative Dermatology tarafından yapılan bir araştırmada (kaynak ), kannabinoidin kanserli hücreleri parçalamada oldukça etkili olduğunu kanıtlanmıştır. Hatta bazı durumlarda kanabinoidler, kanserli hücrelerin ölümünü sağlamışlardır. Yani kanserin yayılmasına ve hatta durdurulmasına karşı kannabinoidler çok önemlidir.

Vanderbilt Üniversitesi ise yürüttüğü bir başka çalışmada (kaynak ), CBD ürünlerini kullanan kannabinoid sinyallemesinin, anjiyogenezi (var olan damarlardan tomurcuklanma yolu ile yeni damarların oluşması) baskılayabildiğini bulmuştur. Anjiyogenez, tümör hücrelerine kan sağlayan süreçtir. Bununla birlikte kannabinoid sinyali, hücrelerin kanla beslemesini önlemeye yardımcı olmakta ve böylece kanserli hücrelerin ölümüne neden olmaktadır.

Özet

Vücudumuzdaki endokannabinoid sistem, sayısız fizyolojik ve biyokimyasal sürece aracılık etmektedir. Bu sistem 90’lı yıllarda araştırmacılar tarafından keşfedilmiş olsa da çok sayıda tıbbi durum hakkında bize çok önemli bilgiler sağlamıştır. Özellikle de modern bilimin çaresi olmayan hastalılar olarak gördüğü hastalıklara karşı yeni bir umut olmuştur. Devam eden araştırmalar sayesinde kannabinoid sinyallemenin, sağlık faydaları yaratacağını ve hastalara daha iyi bir tıbbi gelecek sağlayabileceğini düşünüyoruz.